Haber

Bülent Arınç’tan Seçimleri Erteleme Çağrısı: “Anayasalar Kutsal Metin Değil Hukuk Metinidir”

Eski Meclis Başkanı Bülent Arınç, depremlerden etkilenen 10 ilde yaşanan afet nedeniyle seçimlerin ertelenmesi çağrısında bulundu. Arınç, “Mayıs, Haziran’da seçim olmayacak. Seçim olmayacak. Devlet bürokrasisinin vatandaşımızın yaralarını sarmaya odaklanması için seçimler acilen ertelenmeli. Bu bir tercih değil, zarurettir.” “Evet bu karar var ama anayasalar kutsal metinler değil, jenerik metinlerdir. Yasama organı her zaman anayasal unsuru kaldırabilir, değiştirebilir ve yerine koyabilir” dedi.

Eski Milletvekili ve AKP Kurucusu Bülent Arınç, 2023 yılında Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde meydana gelen depremlerin ardından yaşanan felaket nedeniyle en geç Haziran 2023’te yapılması gereken Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin ertelenmesi için çağrıda bulundu. 6 Şubat. Bugün yazılı bir açıklama yapan Arınç, seçmen kütüklerinin geçersiz hale geldiğini ve seçim yapmanın hukuken ve fiilen imkansız hale geldiğini, seçimlerin 2024 Yerel Seçimleri ile birleştirilmesini veya seçimlerin Kasım 2023’e ertelenmesini önerdi.

Arınç’ın sosyal medya üzerinden yaptığı açıklama şöyle:

“Etkisi yıllara yayılacak, kalbimizde ve ruhumuzda onarılmaz yaralar açan, belki de tarih kitaplarına Büyük Güneydoğu Anadolu depremi olarak geçecek devasa bir felaket yaşadık. Hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Bu depremde yaşayanlara Allah’tan rahmet, yakınlarına ve yüce milletimize başsağlığı diliyorum.

“Acılarıyla yüzleşen vatandaşlarımıza karşı seçim propagandası mı yapacaksınız yoksa oy mu isteyeceksiniz?”

Felaketin acı dengesi zaman geçtikçe gün yüzüne çıkar. Binlerce şehidimiz, onbinlerce yaralımız var. Artık kayıplarımızın rakamlarını vermeye ve duymaya korkuyoruz. Birçok işyeri ve konut harabe halinde. Depremden etkilenen on ilimizin çoğu yıkıldı. Acısını kalbinin en derin yerinde hisseden milletimiz ağzını açmıyor. Vatandaşlarımız şu anda seçim değil yaşam mücadelesi veriyor. Durum bu iken bazı siyasetçilerin ve gazetecilerin seçimin Mayıs’ta mı yoksa Haziran’da mı yapılacağını tartıştığını görüyoruz. Allah’tan korkun, enkaz altında hala cesetler var. Seçmen konuşulmazken seçim nasıl konuşulur? Böyle bir dönemde acılarıyla yüzleşen vatandaşlarımıza karşı seçim propagandası mı yapacaksınız yoksa oy mu isteyeceksiniz? Aday mı olacaksınız yoksa miting mi yapacaksınız? Bunları nasıl yapacaksın? Seçmen yok, sandık yok. Ayrıca bölgede adli ve idari bürokrasi bulunmamaktadır. İnsanlar size ‘Vatandaş canından endişe ediyor, siz ne için endişeleniyorsunuz’ demiyor mu? söyleyerek.

“SEÇMEN KÜTÜKLERİ GEÇERSİZ OLDU VE SEÇİM YAPMAK HUKUKİ VE GERÇEKTEN İMKANSIZ OLDU”

Ortalama 15 milyon vatandaşın etkilendiği bu felaketten etkilenen illerimiz, TBMM’de toplam 85 milletvekili ile temsil edilmektedir. Çok acı çekiyorum; Burada seçmen yok. Her iki seçmen kütüğü geçersiz hale gelmiş ve seçim yapılması hukuken ve fiilen imkânsız hale gelmiştir. Muhtemelen Yüksek Seçim Kurulu, seçimler yapılırken nüfus sayımı ile bu illerin kaç milletvekili ile temsil edileceğini hesaplayacaktır.

“ANASANATLAR KUTSAL METİNLER DEĞİLDİR”

Tarihimizin belki de en acı felaketini yaşadığımız bu günlerde, ülkenin bir an önce seçim geriliminden kurtulması gerekiyor. Vatandaşımızın, bürokrasinin ve siyasetin buna ihtiyacı var. Daha açık ve net bir şekilde ifade etmek gerekirse, ne Mayıs’ta ne de Haziran’da seçim olmayacak. Devlet bürokrasisinin vatandaşlarımızın yaralarına merhem olmaya odaklanması için seçimlerin acilen ertelenmesi gerekiyor. Bu bir tercih değil zorunluluktur. Seçimlerin sadece savaş nedeniyle ertelenebileceğini savunanlar, anayasanın 78. maddesini savunarak yeterli olacaktır: Evet, bu karar var ama anayasalar kutsal metinler değil, hukuk metinleridir. Yasama organı herhangi bir zamanda anayasal sorunu yürürlükten kaldırabilir, değiştirebilir veya değiştirebilir.

“ANAYASA’NIN 78. MADDESİNDE MEVCUT HÜKÜME İLAVE VERİLECEK BİR HÜKÜM DEPREM BENZERİ AFETLERDE SEÇİMİN ERTELENMESİNE KOŞUL OLABİLİR”

Benim şahsi kanaatimce yapılması kolay: Sayın Cumhurbaşkanının bizzat mecliste kümelenmiş siyasi partilerin genel başkanları ile bizzat gelip bu ihtiyacın nasıl giderilebileceği konusunda istişare etmesi gerekir. Mevcut karara ek olarak, Anayasa’nın 78. maddesine eklenecek bir fıkra, beyin sarsıntısı gibi afetlerde neredeyse inanılmaz bir durumun ilanı şeklinde seçimlerin ertelenmesine de karar verebilir. Elbette anayasal bir karar olacağı için tüm partilerin ve milletvekillerinin nitelikli çoğunluk ile anlaşması gerekiyor.

“YSK BETON OLABİLİR VE MEVCUT DURUMA KARŞI 2023 MAYIS VEYA HAZİRAN SEÇİMLERİNİN YAPILMASININ MÜMKÜN OLMADIĞINA KARAR VEREBİLİR”

Ayrıca anayasanın 79’uncu maddesi seçimle ilgili olarak YSK’yı görevlendirdi. 7062 Sayılı Yüksek Seçim Kurulunun Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanunun 6 ncı maddesine göre YSK toplanarak mevcut durum karşısında 2023 yılı Mayıs veya Haziran aylarında seçim yapılamayacağına karar verebilir ve gereğince alınacak bu kararı yasama organına bildirir. Tüm siyasi partilerin bu büyük felaket karşısında büyük acılar çektiklerine, depremzedeler için ellerindeki tüm imkanları kullandıklarına, hepsinin vatansever ve samimi olduğuna yürekten inanıyorum. Nasıl milletimizin farklı kesimleri el ele çalışıyorsa, iktidar ve muhalefetin de el ele vererek milletimizin tüm yaralarını saracağını ve tabii ki demokrasinin gereği olarak seçimlerin gönül rahatlığıyla yapılacağını düşünüyorum.

İşte seçimlerin ertelenmesi konusundaki naçizane görüşlerim:

“MİLLETVEKİLİ VE CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ 2024 YILINDA YAPILACAK YEREL İDARE SEÇİMLERİYLE BİRLEŞTİRİLEBİLİR”

İlk tercihim; Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı Seçimleri ile 2024 Yerel Yönetim Seçimleri birleştirilebilir. Geçmişte bunun örnekleri var. Bu işlemle birlikte halka ek bir seçme hakkı tanınacaktır. İkinci tercihim Kasım 2023’te yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği seçimlerinin ertelenmesi. Üçüncü tercihim ise ilk iki seçenekte anlaşma sağlanamaması durumunda tüm siyasi partilerin üzerinde anlaşacağı başka bir tarih üzerinde anlaşmak.

BU YIL SEÇİM OLDUĞU İÇİN “BÜTÇEDEKİ ÜÇ KATLI HAZİNE YARDIMI DERHAL DURDURULMALI VE BU MİKTAR DEPREMİN YARALARINA YARDIMCI OLMAK İÇİN KULLANILMALIDIR”

Sonuç olarak ne olursa olsun bu zaruretten dolayı seçimler bir defaya mahsus ertelenmelidir. Seçimlerin ertelenmesi teklifim kabul edilirse diğer fikirlerimi de detaylı olarak konuşabileceğim. Şimdilik şunu söylemekle yetineyim: Depremin ekonomik maliyetinin 100 milyar doları aşacağının iddia edildiği bu dönemde, 3’lü hazine yardımı sanki bu seçim olacakmış gibi bütçeye konulmuştur. yıl derhal durdurulmalı ve bu önlem depremin yaralarını sarmak için kullanılmalıdır. Bu kapsamda taraflara ödenen tedbirler de geri alınmalıdır.

“SEÇİM TARİHİNE KADAR CUMHURBAŞKANI VE MEPLER GÖREVLERİNE DEVAM ETMELİDİR”

Başkan ve yardımcıları, başka bir fıkra ile belirlenen seçim tarihine kadar görevlerine devam etmek zorundadır. Meclisin çalışacağı bu dönemde sadece seçimlerin ertelenmesine ve yapılacak yardımlara yönelik kanunlar çıkarılmalıdır. Aksine bütçeye ve finansmana yük olacak yeni düzenlemelerden kaçınılmalıdır. Kendileri için yasa çıkmasını bekleyen toplumun tüm kesimlerinin herhangi bir hak kaybına uğramayacakları, geçerlilik tarihinin/yürürlük tarihinin bugünden itibaren yapılacak düzenlemelerle garanti altına alınması gerekmektedir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu